Bir gün, geleceğin şehirlerinde yankılanan ezan seslerini hayal ettim. Betonların arasında yükselen minarelerin gölgesinde, ilmin ışığı hâlâ kalplere dokunuyordu. “Peki,” diye düşündüm, “Hanefî mezhebi bu geleceğin içinde nasıl bir yer tutacak?” Bu soruyu sormamla birlikte, etrafımda bir beyin fırtınası başladı. Bir yanda analitik düşünen erkekler stratejik planlar çiziyor, diğer yanda empatiyle dolu kadınlar toplumsal etkileri konuşuyordu. Her biri, Hanefîliğin gelecekte nasıl bir yön alacağını kendi penceresinden görüyordu. Hanefî Mezhebinin Diğer Adı: Fıkhın Yol Göstereni Hanefî mezhebi, köklerini Kûfe’nin ilim atmosferinden alır. Diğer adıyla “Ebu Hanife Mezhebi” ya da “Nûmanî Mezhep” olarak bilinir. Adını kurucusu olan İmam-ı Âzam Ebû Hanîfe Nûman…
Yorum BırakGünlük Satırlar Yazılar
Gliserin Kulağı Kaç Günde Temizler? Antropolojik Bir Bakış Kültürlerin çeşitliliğini inceleyen bir antropolog için, gündelik hayatın en basit pratikleri bile bir araştırma alanıdır. Kulak temizliği ve bunun için kullanılan yöntemler, yalnızca bir sağlık meselesi değildir; aynı zamanda bir toplumun ritüellerine, sembollerine ve kimlik inşasına da ışık tutar. Gliserin ise modern tıbbın sunduğu çözümlerden biri olarak bu bağlamda karşımıza çıkar. Ama antropolojik açıdan bakıldığında soru yalnızca “Gliserin kulağı kaç günde temizler?” değil, aynı zamanda “Bu pratik toplumsal yaşamda ne anlama gelir?”dir. — Gliserin ve Ritüeller Kulak Temizliği Bir Ritüel Olarak Kulak temizliği, pek çok kültürde gündelik bir hijyen pratiği olmanın ötesinde,…
Yorum BırakHavai Fişekler Kaç TL? Bilimin Renkli Patlaması Merhaba sevgili okurlar! 🎆 Bugün sizlerle hepimizin bayramlarda, yılbaşlarında ya da özel kutlamalarda gökyüzünde büyülenerek izlediği o rengârenk patlamaları konuşacağız: havai fişekler. Ama bu yazıda sadece fiyat sormayacağız; “Havai fişekler kaç TL?” sorusunu bir bilim merceğinden inceleyeceğiz. Çünkü o renkli patlamaların arkasında kimya var, ekonomi var ve toplumsal boyutları var. Hem cüzdanımız hem de bilimin gücü devreye giriyor. — Fiyatlar Nereden Geliyor? Havai fişeklerin fiyatı, kullanılan malzemelere ve gösterinin büyüklüğüne göre değişiyor. Küçük kutu fişekler marketlerde 150–300 TL aralığında bulunabiliyor. Profesyonel gösterilerde ise iş bambaşka: bir dakikalık havai fişek şovu, organizasyona ve kullanılan…
Yorum BırakGerekçeli Karar Yazıldıktan Sonra Ne Yapılmalı? Geçmişten Günümüze Bir Tarihsel Bakış Geçmişi anlamak, günümüzle bağ kurmak… Bir tarihçi için bu, her zaman en derin ve anlamlı çaba olmuştur. Zamanın nasıl şekillendiğine, kararların toplumsal dönüşüm üzerindeki etkilerine bakmak, bugünümüzü daha iyi kavrayabilmemiz için elzemdir. Kararlar, yalnızca birer sonucu değil, tarihsel süreçlerin, kırılma noktalarının ve toplumsal değişimlerin de izlerini taşır. Bugün, “gerekçeli karar yazıldıktan sonra ne yapılmalı?” sorusu, hukukun ve toplumsal yapının nasıl bir araya geldiği, geçmişin izlerinin nasıl sürdüğü ve geleceğe dair hangi izlerin bırakıldığıyla ilgili önemli bir tartışma başlatır. Bir gerekçeli karar, yalnızca metinlerden ibaret değildir. O, bir sürecin, bir…
Yorum BırakHamlamış Ne Demek? Geleceğin Bedensel Hafızası Üzerine Derin Bir Düşünce Hiç spor sonrası aynaya bakıp “Ben neden bu kadar hamlamışım?” diye düşündüğün oldu mu? O tanıdık sızı, yürürken bacaklarda, kahkaha atarken karında… Ama bugün bu yazı sadece kas ağrısından bahsetmeyecek. “Hamlamış” kelimesinin gelecekte nasıl bir anlam kazanabileceğini, bedenin dilinden insanlığın geleceğine nasıl köprü kurabileceğini birlikte düşüneceğiz. Çünkü “ham olmak” sadece fiziksel bir durum değil — öğrenmenin, gelişmenin ve dönüşmenin en doğal hali. Hamlamış Olmak: Bedensel Bir Gerçek, Evrensel Bir Metafor Günümüz dilinde “hamlamış” olmak, uzun süre hareket etmeyen kasların yeni bir aktiviteye tepki vermesi demek. Tıp dilinde bu durum “DOMS”…
Yorum BırakGeniz Akıntısı ve Boğaz Gıcıklanmasına Ne İyi Gelir? Edebiyatın Sözleriyle Bir Çözüm Arayışı Kelimenin Gücü: Edebiyatın İyileştirici Etkisi Üzerine Düşünceler Edebiyat, insan ruhunun derinliklerine inen bir yolculuktur; her bir kelime, tıpkı bir iyileştirici merhem gibi, zihinsel ve fiziksel dünyamızı şekillendirir. Edebiyatçılar, hayal dünyalarını yaratırken, kelimelerin gücünü kullanarak duygusal ve fiziksel bir iyileşme sürecine de dair imgeler oluştururlar. Bazen bir romandaki karakterin boğazındaki gıcıklanmayı anlatırken, biz de kendi vücudumuzdaki o rahatsız edici hissi hissederiz. Edebiyat, bazen bir hastalığın iyileşmesi kadar, ruhun da sağlıklı bir şekilde yeniden canlanmasına olanak tanır. Bu yazı, geniz akıntısı ve boğaz gıcıklanması gibi rahatsızlıkları edebiyatın büyülü dilinden…
Yorum BırakHadi gelin, bugün biraz farklı bir yerden bakalım meselelere. Konumuz basınçlı hava hatları… Evet, evet yanlış duymadınız: o gürül gürül çalışan kompresörlerin ve hop diye hava üfleyen boruların dünyasına dalıyoruz! Ama merak etmeyin, sıkıcı bir teknik sunum değil bu. Araya biraz kahkaha, biraz empati, biraz da stratejik zekâ karıştıracağız. Çünkü biliyorum ki siz de benim gibi, “boru seçimi” deyince akla sadece mühendislik tabloları değil, hayata dair tatlı ironiler de geliyor. Özet: Basınçlı hava hatlarında genellikle galvanizli çelik, alüminyum, paslanmaz çelik ve polimer esaslı (özellikle PPRC veya polietilen) borular tercih edilir. Her borunun avantajları, kullanım alanına ve işletme koşullarına göre değişir.…
Yorum BırakAltınkum Güzel mi? Bir Antropoloğun Gözünden Kültürel Katmanlara Yolculuk Giriş: İnsan ve Mekân Arasındaki Görünmez Bağ Bir antropolog olarak, “güzellik” kavramına sadece estetik bir olgu olarak değil, kültürel bir üretim biçimi olarak yaklaşırım. Altınkum ismi kulağa ilk çalındığında bile çağrışımlar uyandırır: güneşin altın tonları, denizle birleşen kumlar, tatilcilerin neşesi… Fakat bir yerin güzelliği, o mekâna bakan gözlerin tarihine, kültürüne ve kimliğine bağlı değil midir? İşte bu yazıda, Altınkum güzel mi? sorusunu bir tatil rehberi gibi değil, kültürlerin etkileşimi üzerinden antropolojik bir mercekten inceleyeceğiz. — Ritüellerin Mekânı Olarak Altınkum Her toplum, mekânlarıyla birlikte ritüellerini de inşa eder. Altınkum, modern Türkiye’nin tatil…
Yorum Bırak7 Renk Hangileri? – Ekonominin Görünmeyen Paleti Bir Ekonomistin Bakışıyla: Sınırlı Kaynaklar, Sonsuz Renkler Ekonomi, çoğu zaman rakamlar, grafikler ve piyasa göstergeleriyle tanımlanır. Ancak derinlemesine bakıldığında, o da tıpkı bir renk paleti gibidir: sınırlı kaynaklarla sonsuz kombinasyonlar yaratmanın sanatı. Her seçim, bir rengin eksilmesi veya bir diğerinin parlaması anlamına gelir. “7 renk hangileri?” sorusu ilk bakışta fizikle, belki de sanatla ilgili gibi görünür; ama aslında ekonominin en temel prensiplerinden birini fısıldar: çeşitlilik, denge ve sürdürülebilirlik. Tıpkı doğada gökkuşağının yedi rengi (kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, lacivert ve mor) gibi, ekonominin de kendine özgü renkleri vardır. Her biri farklı bir piyasa…
Yorum BırakPür Huruç Ne Demek? Kökeninden Bugüne Taşan Bir “Atılım” Hâli Hadi gelin şu “pür huruç”u birlikte açalım. Çünkü bu ifade sadece eski bir söz değil; içimizde biriken enerjinin, “tamamdır, şimdi!” dediğimiz o anın adı gibi. Hepimizin hayatında vardır ya, beklemekten yorulduğumuz, biriktire biriktire olgunlaştırdığımız ve sonra hep birlikte, bütünüyle harekete geçtiğimiz anlar… İşte pür huruç, o topyekûn atılımın dili. Kısa Tanım: Pür Huruç Ne Demek? Pür, Farsça kökenli; “tam, bütünüyle, dopdolu” demek. Huruç ise Arapça “hurûc”tan gelir; “çıkış, dışarı fırlayış, kabarma, ayaklanma, taşma” anlamlarını taşır. Birleştirince pür huruç: “bütünüyle taşan, tam bir çıkışla harekete geçen; topyekûn atılım” demektir. Bu deyim,…
Yorum Bırak